2011 yılı 9 aylık e-ticaret kullanım verilerine göre yerli ve yabancı kredi kartları ile e-ticaret sitelerinden yaptığımız harcamaların cirosu geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 52 oranında artarak 16 milyar 971 milyon 250 bin liraya ulaştı, aynı dönemde gerçekleşen işlem adeti ise geçtiğimiz yılın aynı dönemine oranla yüzde 37 oranında arttı.
Peki bu veriler, gerçekten e-ticaretin büyüdüğünü mü gösterir? Yoksa, ticaretin “elektronik” alana kaydığını mı? “Ne farkeder” demeyin.
Geçtiğimiz günlerde bulunduğum “Webrazzi Summit”te, seansların birinde özel satış yapan üç e-ticaret sitesinin (ayakkabı, anne-bebek, ev mobilyası) yöneticileri ile bir söyleşi yapıldı. Moderatör, New York’ta yaşayan bir Türk girişimci olanAhmet Kırtok idi.
Başından sonuna dikkatle dinlediğim keyifli bir sohbetti, ancak konu bir türlü ticaretin “Elektronik” tarafına kaymadı. Yöneticiler seans boyunca müşterilere ürünü nasıl gönderip nasıl iade alabildiklerini, ürünleri nasıl tedarik ettiklerini, garanti şartlarını vs.. anlattılar.
Soru cevap bölümünde ben de söz alıp bunu dile getirdim. Sorduğum soru çok netti, “Türkiye’de e-ticaret ehli, bu işi normal ticaret kurallarıyla oynayıp, sadece ürünlerin ödemesini internetten aldıkları bir alan olarak mı görüyorlar?”
Çünkü bakış açısı bu ise, aynen Ahmet Kırtok’un söyleşinin başında belirttiği gibi “Türkiye’deki e-ticaret hacminin artışının balon olma ihtimali” var demektir.
Evet ticaret her ortamda bazı temel kurallar olmaksızın yapılamaz, ancak nasıl ki, haberciliğin kuralları elektronik ortamda farklılaşabiliyorsa, ticaretin de farklılaşması doğaldan öte bir ihtiyaç halindedir.
Ticaret sadece para alışverişinin yapıldığı bir iş olarak düşünülemez. Paranın tahsilatına kadar gelen süreçte, tahsilatın yapılabilmesi için başarıyla geçilmesi şart olan bir çok aşama var. Bu aşamalar genel olarak
Ve bu aşamalarda geleneksel ticaret ile e-ticaret birbirinden büyük oranda farklılaşıyor.
E-ticaret sözkonusu olduğunda, ilk olarak gözününe alınması gereken kural “HIZ” olmalı. Doğal olarak yalnızca web sitesinin yüklenme hızından bahsetmiyorum.
Müşterinin ödeme noktasına gelene kadar geçtiği aşamalarda, içeriği algılatma, güven kazanma, karar verdirtme (önerme), ödetme veürünü ulaştırma adımları hızlı olmalıdır. Çünkü e-ticaret müşterisinin, satın almayı elektronik ortamda yapıyor olmasının belki de en temel tercih nedeni “HIZ” dır.
Zamanı kısıtlı ve hıza ihtiyacı olan kimse doğru kurgulanmış e-ticaretin nimetleri dururken;
Bunun yerine tabii ki;
Peki bu veriler, gerçekten e-ticaretin büyüdüğünü mü gösterir? Yoksa, ticaretin “elektronik” alana kaydığını mı? “Ne farkeder” demeyin.
Geçtiğimiz günlerde bulunduğum “Webrazzi Summit”te, seansların birinde özel satış yapan üç e-ticaret sitesinin (ayakkabı, anne-bebek, ev mobilyası) yöneticileri ile bir söyleşi yapıldı. Moderatör, New York’ta yaşayan bir Türk girişimci olanAhmet Kırtok idi.
Başından sonuna dikkatle dinlediğim keyifli bir sohbetti, ancak konu bir türlü ticaretin “Elektronik” tarafına kaymadı. Yöneticiler seans boyunca müşterilere ürünü nasıl gönderip nasıl iade alabildiklerini, ürünleri nasıl tedarik ettiklerini, garanti şartlarını vs.. anlattılar.
Soru cevap bölümünde ben de söz alıp bunu dile getirdim. Sorduğum soru çok netti, “Türkiye’de e-ticaret ehli, bu işi normal ticaret kurallarıyla oynayıp, sadece ürünlerin ödemesini internetten aldıkları bir alan olarak mı görüyorlar?”
Çünkü bakış açısı bu ise, aynen Ahmet Kırtok’un söyleşinin başında belirttiği gibi “Türkiye’deki e-ticaret hacminin artışının balon olma ihtimali” var demektir.
Evet ticaret her ortamda bazı temel kurallar olmaksızın yapılamaz, ancak nasıl ki, haberciliğin kuralları elektronik ortamda farklılaşabiliyorsa, ticaretin de farklılaşması doğaldan öte bir ihtiyaç halindedir.
Ticaret sadece para alışverişinin yapıldığı bir iş olarak düşünülemez. Paranın tahsilatına kadar gelen süreçte, tahsilatın yapılabilmesi için başarıyla geçilmesi şart olan bir çok aşama var. Bu aşamalar genel olarak
- Müşteriyle ilk temas ve içerik algılama
- Müşterinin güvenini kazanma
- Müşteriyi ürüne yönlendirme ve karar desteği
Ve bu aşamalarda geleneksel ticaret ile e-ticaret birbirinden büyük oranda farklılaşıyor.
E-ticaret sözkonusu olduğunda, ilk olarak gözününe alınması gereken kural “HIZ” olmalı. Doğal olarak yalnızca web sitesinin yüklenme hızından bahsetmiyorum.
Müşterinin ödeme noktasına gelene kadar geçtiği aşamalarda, içeriği algılatma, güven kazanma, karar verdirtme (önerme), ödetme veürünü ulaştırma adımları hızlı olmalıdır. Çünkü e-ticaret müşterisinin, satın almayı elektronik ortamda yapıyor olmasının belki de en temel tercih nedeni “HIZ” dır.
Zamanı kısıtlı ve hıza ihtiyacı olan kimse doğru kurgulanmış e-ticaretin nimetleri dururken;
- günlerce (belki de aylarca) mağaza mağaza dolaşıp fiyat ve kalite araştırması yapmayı,
- tezgahtarın bildiği kadarıyla, ürüne ait detay bilgileri öğrenmeyi,
- arkadaşlarını arayıp ürünle ilgili yorumlar dinlemeyi,
- sonunda karar verip satın almayı
Bunun yerine tabii ki;
- tatmin edici kullanıcı deneyimini yaşamayı (user experience),
- hızlı karar almayı sağlayan önerileri (reccomendation) ,
- satın alan diğer kullanıcıların yorumlarını,
- kredi kartı, mobil ödeme vs.. gibi alternatif ve güvenli ödeme seçenekleriyle satın almayı,
- evinden hiç çıkmadan ürünün kendisine gelmesini
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder