@HipiLangstrumpf TIME dergisinin eski bir kapak resmini paylaşmış. |
Belki o dönemde hissiyatları gerçekten böyleydi bir kesim Amerikan halkının. Belki de günümüzde de yapıldığı gibi propaganda temelli bir kapak yapıldı.
"İşte basın böyledir" , "hükumetlerin güdümünde kitleleri yönlendirir" klişelerine satırlarca değinebilirim. Ancak anlatmak istediğim ondan daha önemli bir durum var.
Alternatif haber kanalın varsa, ve bu kaynağa kolayca erişebiliyorsan, kimin ne propaganda yaptığına çok da aldırmayabilirsin.
Acaba o zamanlar şimdiki gibi herkesin kitlelere eşit erişim imkanı olsaydı dünya tarihi farklı bir yönde ilerleyebilir miydi?
Günümüzde bile etkileri devam eden dünya savaşlarının meydana geldiği dönemde , bireyler, tüm dünyaya düşüncelerini bir twitter hesabı , bir blog yazısı, ya da bir facebook sayfası ile yayabiliyor olsalardı, herşey daha farklı olurdu tabii ki.
Haber alabildiğimiz binlerce kurumsal kaynak, yorumlarını okuyabildiğimiz yüz binlerce bağımsız yazar / blog yazarı var. Her fırsatta çevresinden haberler yayınlayan milyonlarca insanı takip etme imkanımız var. Bir nevi muhabirlik yapıyor mesleği bu olmayan bireyler.
Artık Kitleleri bir araya getirmek kolay, ancak propaganda dayatmak, fikir empoze etmek zor. Diktatörlerin devrilmesine neden olan, ilk kıvılcımın çakıldığı ortamın sosyal medya olduğu bir dönemdeyiz. Bu dönemi özellikle basının çok iyi anlaması gerekiyor. Aslında anlamasalar da olur, çünkü zaten orta vadede basın kavramı bugünkünden çok farklı olacak, basın mensupları ise bugünkü isimlerden ve kültürden oluşmayacak.
Habercilik kavramı bambaşka bir mecraya kayıyor:
Daha da önemlisi, gündemi takip etme alışkanlıklarının değiştiğine şahit oluyoruz. Çift yönlü bir iletişim söz konusu olduğundan, haber veren ile haber alanın sürekli yer değiştirdiği, 2 saat önceki haberin değerinin azaldığı bir dönemdeyiz.
Bu dönüşüme ayak uydurmuş birçok yazar ve muhabirin belki de gazetelerinde yazdıkları yazılardan, haberlerden daha çok, twitter hesaplarına yazdıkları kısa yorumlar, haberler takip ediliyor.
Bu sayede önce klasik düzen habercilerin altındaki halı kayacak, sonra da çağa ayak uydurmuş habercilerin rekabet alanı çok daha genişleyecek, çünkü habercilik ve yayıncılık önce kolaylaştı, sonra bireyselleşti. Artık yazıları çok takip edilen bazı blog yazarlarının, TV de canlı yayına "blog yazarı" ünvanı ile bağlanarak yorumlarda bulunduklarını bile görebiliyoruz.
Yeni düzenin kurallarından bazıları:
- Bir habercinin ya da yorumcunun değerini belirleyen şey hangi ünlü gazetenin hangi güzel köşesinde ahkam kestiği değil, twitterda kaç kişi tarafından takip edilip, yorumlarının kaç kez retweet edildiğidir.
- Sabah yazdığınız haber, öğlen olmadan yalanlanmış olabilir ve gelen tepkiler üzerine öğleden sonra özür dilemek zorunda kalmış olabilirsiniz.
- Sorumsuzca ülke yönetmeyi kolaylaştırmak için özgürlüklerin kısıtlandığı bir dünya düzeni sizi aldatıp, güçten yana olmayı tercih ederseniz, özgürce haber alabilen ve örgütlenebilen halk tarafından ipliğinizin pazara çıkarılacağını da bilmelisiniz.